YAYINLARIMIZ 22 Nisan 2025, 11:34
BİLİM'DEN YAYINLAR
Yahya Kemal Beyatlı
Yahya Kemal Beyatlı (1884–1958), modern Türk şiirinin kurucu isimlerinden biri olup, hem şiirsel dili hem de düşünsel derinliğiyle Cumhuriyet dönemi edebiyatına damgasını vurmuştur. Paris'te geçirdiği öğrencilik yıllarında Batı edebiyatı ve estetik anlayışından etkilenmiş; Türkiye'ye döndüğünde ise klasik Türk şiir geleneğini modern duyarlılıkla yeniden harmanlamıştır. Şiirlerinde tarih, medeniyet, İstanbul sevgisi ve bireysel duyarlılık iç içe geçmiştir. “Sessiz Gemi”, “Süleymaniye’de Bayram Sabahı” gibi şiirleri hem biçimsel ustalık hem de duygusal yoğunluk açısından dikkat çeker. Yahya Kemal’in dil anlayışı, Osmanlı Türkçesinin estetik zenginliğini korurken sadeleşmeye de açıktır. Onun şiiri, hem geçmişle bağ kuran hem de geleceğe seslenen bir köprü niteliğindedir. Akademik kimliğiyle de bilinen Yahya Kemal, tarihsel bilinç ve kültürel süreklilik fikrini edebi üretimin merkezine yerleştirmiştir.
Cemil Meriç
Cemil Meriç (1916–1987), Türk düşünce dünyasında özgün fikirleriyle öne çıkan bir yazar, çevirmen ve kültür eleştirmenidir. Batı ve Doğu medeniyetlerini karşılaştırmalı olarak ele alan Meriç, özellikle toplum, kültür, ideoloji ve entelektüel kimlik üzerine yoğunlaşmıştır. Görme yetisini kaybettikten sonra da üretkenliğini sürdüren Meriç, entelektüel cesareti ve kavramsal derinliğiyle dikkat çeker. “Bu Ülke”, “Mağaradakiler” ve “Kırk Ambar” gibi eserlerinde hem bireysel hem toplumsal düzeyde aydın olmanın sorumluluğunu tartışır. Düşünce dünyasında sınır tanımayan Meriç, Batı düşüncesine eleştirel yaklaşırken Doğu’nun birikimini de yeniden okumayı önerir. Onun yazılarında dilin titizlikle seçilmesi, kavramların sorgulanması ve aydın kimliğinin sorgulanması temel özelliklerdir.
Fatma Aliye
Fatma Aliye (1862–1936), Tanzimat sonrası Türk edebiyatının ilk kadın romancısı olarak kabul edilen ve kadın hakları alanında öncü fikirler geliştiren önemli bir yazardır. Babası Ahmed Cevdet Paşa’nın etkisiyle küçük yaşlardan itibaren Arapça ve Fransızca öğrenmiş, bu donanımıyla dönemin fikir tartışmalarına aktif biçimde katılmıştır. İlk romanı Muhadarat (1892), kadınların duygusal ve entelektüel yönlerini merkeze alan bir eser olarak dikkat çeker. Kadının toplum içindeki yerini, bireysel tercih hakkını ve evlilik gibi kurumsal yapıları eleştirel bir biçimde ele almıştır. Udi romanı ise bağımsız bir kadın portresi sunması bakımından önemlidir. Fatma Aliye, yalnızca edebi kimliğiyle değil, aynı zamanda kadın haklarını savunan yazıları, sosyal yardım faaliyetleri ve düşünsel katkılarıyla da modern Türk kadın hareketinin ilk öncülerinden biri sayılır. Edebiyatı, bir toplumsal dönüşüm aracı olarak kullanmıştır.